Bize Ulaşın: +90 555 015 51 61
 

İŞ KAZASI MADDİ MANEVİ TAZMİNAT DAVASI

Av. Yaşar ÖZTÜRK


Ekonominin her geçen gün genişlemesi neticesinde daha farklı şekilleri ortaya çıkan çalışma şekilleri ve işçi işveren ilişkilerinin de daha somut mevzuat düzenlemeleri gerektirmiştir. Bu nedenle devletler çalışma hayatındaki iş kazaları ile ilgili hukuki düzenlemeler yaparak meydana gelecek olan iş kazalarında, iş ilişkisinde daha güçsüz ve edilgen durumda olan işçiyi koruyucu hükümler ihdas etmiştir. Bu hukuki düzenlemelerdeki amaç işçinin olası hak kayıplarının önüne geçilmesidir.

İş Kazasını geniş biçimde tanımlayacak olursak;

-Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

-İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle ,

-sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, -Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

-emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

-Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,  meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaylar olarak  tanımlayabiliriz.

Bu tanım kapsamında; işçinin işvereni tarafından işin görülmesi için görevlendirilerek işyeri dışına gönderilmesi nedeniyle meydana gelen kazalar da iş kazaları olarak kabul edilmektedir. Yine bu tanım kapsamında; işçinin işverence sağlanan taşıtla veya servis aracıyla İşin yapıldığı yere gidiş ve gelişi sırasında meydana gelen kazalar da iş kazaları olarak kabul edilmektedir.

İşverenler; Bütün iş kazalarının ve meslek hastalıklarının kaydını tutmakla, gerekli incelemeleri yaparak bunlar ile ilgili raporları düzenlemekle,  İşyerinde meydana gelen ancak yaralanma veya ölüme neden olmadığı halde işyeri ya da iş ekipmanının zarara uğramasına yol açan veya çalışan, işyeri ya da iş ekipmanını zarara uğratma potansiyeli olan olayları inceleyerek bunlar ile ilgili raporları düzenlemekle yükümlüdür.

İşverenler, İş kazalarını kazadan sonraki üç iş günü içinde Sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıklarını, öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde. Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimde bulunmakla yükümlüdür.

Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen hususları kasten eksik ya da yanlış bildiren işverene veya sigortalıya, Kurumca bu durum için yapılmış bulunan masraflar ile ödenmişse geçici iş göremezlik ödenekleri rücû edilir. Sigortalıların geçirdikleri iş kazasının süresinde bildirilmemesi hâlinde, bildirim tarihine kadar geçen süre için geçici iş göremezlik ödeneği kendilerine ödenmeyecek olup,, sadece bildirim tarihinden sonraki sürelere ait geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir.

Sağlık hizmeti sunucuları ise kendilerine intikal eden iş kazalarını, yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları ise meslek hastalığı tanısı koydukları vakaları en geç on gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmekle yükümlüdür.


İŞ KAZASI NETİCESİNDE SGK TARAFINDAN SAĞLANAN HAKLAR NELERDİR

İş kazası nedeniyle işçiye veya hak sahibi olan yakınlarına SGK tarafından sağlanan hakları;

·         Geçici iş göremezlik ödeneği

·         Sürekli iş göremezlik geliri

·         Ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanması

·         Gelir bağlanmış olanın kız çocuklarına evlenme ödeneği

·         Ölen sigortalı için cenaze ödeneği ödenmesi olarak sağlanan hakları sıralayabiliriz.

Yukarıda sayılanlardan sadece geçici iş göremezlik ödenekleri kısa vadeli sigorta kolları kapsamında, diğerleri ise uzun vadeli sigorta kolları kapsamında yürütülecektir. Bu hakların yanında işçilerin duçar oldukları iş kazası nedeniyle; işverenlerinden, ve kazaya sebep olan diğer kişilerden maddi ve manevi tazminat talep hakları da mevcuttur. İşçiler sahip oldukları bu haklarına en geniş kapsamlı olarak maddi ve manevi tazminat davası açarak kavuşabilme hakkına sahiptir.


İŞ KAZASI NEDENİYLE AÇILABİLECEK DAVALAR

İş kazaları,  kazaya sebebiyet verenler işçinin açabileceği maddi ve manevi tazminat davalarının, İş kazası tespit davalarının, işçinin maruz kaldığı iş kazası başkasının kusurundan meydana gelmiş ise ceza davalarının konusunu oluşturtmaktadır.

 

İŞ KAZASI TESPİTİ DAVASI

İş kazasının işveren tarafından SGK’ya bildirilmesindein akabinde SGK müfettişlerince iş kazasının meydana geldiği yerde ve işyerinde yapılan incele sonucunda, kazanın iş kazası olarak nitelendirilmemesi halinde, işçi veya diğer hak sahiplerinin iş mahkemesinde iş  kazasının tespiti davası açmaları gerekir. Bu davayı işçi açabileceği  gibi işveren de SGK’ya karşı açabilir. Davayı işçinin açması halinde, davada işveren ve SGK hasım olarak gösterilmelidir.

İş Kazasının tespiti davasının işçi lehine sonuçlanması ve verilecek hükümde maluliyetin tespit halinde işçiye, işçinin ölümü halinde ise işçin hak sahibi olan yakınlarına SGK tarafından aylık gelir bağlanır. Bağlanan bu gelirin belli bir kısmı ise, tazminat davası açılması halinde; davada talep edilen ve hesaplanan tazminat miktarından indirilerek mahkemece böylece hüküm tesis edilir.

 

SAVCILIK SORUŞTURMASI VE MAHKEMEDE GÖRÜLECEK CEZA DAVASI

İş kazasının meydana gelmesiyle işveren tarafından bağlı olunan kolluk birimine yapılan bildirimden sonra Cumhuriyet Savcısı tarafından yürütülecek kolluk kuvvetlerinin ceza soruşturması kapsamında iş kazasıyla ilgili tahkikat yapılıp hazırladığı fezlekeler ve diğer lehe ve aleyhe olan deliller savcılık tarafından değerlendirilerek kusuru bulunan şahıslarla ilgili iddianame hazırlanır. Hazırlanan iddianame görevli Ceza Mahkemesine gönderilir. Ceza mahkemesinin iddianameyi kabul etmesi halinde kusuru bulunan şahıslar hakkında eza davası açılarak yapılacak yargılama sonucunda hüküm verilir. Kusuru bulunan şahıslar kapsamına; kusuru bulunan işçiler, şirket yetkilileri, üst taşeronlar ve diğer üçüncü kişiler de dahildir.

 

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU TARAFINDAN AÇILABİLECEK RÜCU DAVALARI

İş kazalarına sebebiyet veren tüzel veya özel kişilerin kusur oranları belirlendikten sonra, SGK iş kazası nedeniyle işçiye ödediği veya ödeyeceği yardımları ve bağlayacağı aylığı; kusur oranlarına göre kusuru olanlara rücu ederek bu kişilerden tahsil edecektir.

Söz konusu rücu miktarları, sigortası yapılmamış işçinin iş kazası geçirmesi halinde daha da yüksek meblağlara ulaşacaktır.

İş kazası neticesinde kusur ve dolayısıyla rücu oranları belirlenirken meydana gelen iş kazasının işverenin kasti veya kusurlu hareketiyle meydana gelmiş olup olmadığı, işverenin işçilerin sağlığını korumaya yönelik tedbirleri mevzuata göre alıp almadığı dikkate alınacaktır.

 

İŞ KAZASI NEDENİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI

Bu makalemizde ağırlıklı olarak işçi tarafından açılacak maddi ve manevi tazminat davasını ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.

İş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepli davalar; bir işte çalışırken yapılan iş sırasında işçinin yaralanma veya ölümü ile neticelenen kazaları nedeniyle işçi veya zarar gören yakınlarının, maddi ve manevi zararlarının tazmini için işverenlere, taşeron firmalara ve kazaya sebep olan diğer kişilere karşı açtıkları davalardır. 

İş kazası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarının ne kadar sürede ve ne meblağda tazminatla sonuçlanacağı; iş kazasının neticesinde ölüm veya yaralanmanın gerçekleşip gerçekleşmediğine, işçinin ve kazaya sebep olanların kusur oranına, maluliyet oranına iş ilişkisine, tedavi sürecine, işçinin en son aylık ücretine, kusur ve hastane raporlarına itiraz edilip edilmeyeceğine ve diğer unsurlara bağlıdır.

Bu davalar, haksız fiilden kaynaklanan davalar olduğu için yerel mahkemenin hükmünü verip gerekçeli kararı tebliğ etmesi ile hüküm, kesinleşmeden tazminat borçlularına karşı icra takibine konulabilecektir. Başka bir deyişle, yerel mahkemeden verilen karara karşı, istinaf ve Temyiz kanun yollarına başvurulsa bile, bu husus hükmün icra takibine konmasını engellemeyecektir. Bu nedenle de tazminatların tahsili dava açılmasından sonra çok uzun sürmeyecektir.

 

İŞ KAZASI NEDENİYLE MADDİ TAZMİNAT Davası 

İş kazası geçiren işçi, cismani zarara duçar olması halinde cismani zararı nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararlarının giderilmesini talep edebilecektir.  İşçinin uğradığı iş kazası nedeniyle ölümü halinde ise, bu ölüm nedeniyle zarara uğrayan ölenin yakınları uğradıkları maddi ve manevi zararların tazmimin, talep edeceklerdir.

İşçinin ölümü halinde; bu ölüm nedeniyle zarara uğrayan ölenin yakınları,

§  Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları maddi kayıplarını,

§  Ölenin yakınlarının manevi zarar tazminatlarını,

§  Cenaze giderlerini ve

§  Ölümden önce iş kazası bedeniyle yapılan tedavi giderlerinin tazminini talep edebilirler.

 

İşçinin bedensel zarara uğraması halinde ise işçi,

  • Tedavi giderleri,

§  Kazanç kaybı,

§  Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.

§  Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplarının tazminini talep edebilecektir.

Kaza geçiren işçi, kusursuz olduğu oranda manevi tazminata hak kazanacaktır. Kaza neticesinde, işçinin ağır bedensel zararı veya ölümü halinde ise zarar görenin veya ölenin yakınlarının da manevi tazminat talep etme hakları vardır.

Zarar kalemleri ve içerikleri belirlenirken en önemli hususlardan biri de işçinin iş kazası nedeniyle geleceğe yönelik hak kayıplarının da talep edilmesinin ihmal edilmemesidir. Dolayısıyla, kazazede işçinin çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden dolayı uğrayacağı zararların talebine dikkat edilmelidir.

İşçinin iş kazası neticesinde ölmüş olması halinde; işçinin eş ve çocukları manevi tazminat talep edebilecektir. işçinin iş kazası neticesinde sakat kalması veya cismani zarara uğraması halinde ise, bu zarar dolayısıyla yakınlarının hayat seviyeleri ve seyirleri esaslı derecede değişir, psikolojileri bozulur ve benzeri esaslı ve ağır derecede olumsuz etkiler gözlenirse ; yine manevi tazminatı hak etmeleri söz konusu olacaktır.

 

İŞ KAZASI NEDENİYLE DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI 

İş kazası neticesinde ölüm meydana gelmesi halinde, ölenin desteğinden yoksun kalacak olan ölenin eşi, çocukları ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin hak ettikleri tazminata destekten yoksun kalma tazminatı denir. Destekten yoksun kalma tazminatının altında yatan ana düşünce , ölen kişinin yaşamaya devam etseydi ilgillere desteğe devam edecek olmasıdır. Destekten yoksun kalma tazminatının koşulları olarak; ölen işçi, sağlığında destekten yoksun kalacağını iddia eden kişilere bakacak güçte olmalı ve tazminat talep edenler , ölen işçinin yardımına muhtaç olmalarını sıralayabiliriz.

 

İŞ KAZASI TAZMİNAT DAVASI AÇMA ZAMANAŞIMI

İş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılması için zamanaşımı süresi, iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren on yıldır. Vuku bulan iş kazası nedeniyle açılan bir ceza davasının mevcut olması durumunda, ceza davasının tabi olduğu dava zamanaşımı süresi on yıldan daha fazla zamanaşımı süresini öngörmesi halinde; iş kazası davasında da ceza zamanaşımındaki zaman aşımı süresi uygulanır.

İş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davaları, kazadaki kusur oranlarının tespiti, SGK’nın iş kazası tespit raporları, tam teşekküllü hastane heyet raporları, adli tıp raporu, kusur oranları raporu, maluliyet raporu ve tazminatın bilirkişilerce hesaplanması raporu gibi süreçleri içeren ve hukuki bakımdan çok titiz olarak takip edilmesi gereken bir süreçtir. Bu nedenle dava açılmadan önce kazaya neden sebep olan ve kazaya ilişkin tüm bulgu, bilgi ve belge gibi delillerin iyi irdelenerek hukuki bakımdan eksiksiz bir dava dosyasının konusunda uzman bir avukat tarafından oluşturulması hak sahiplerinin hak kayıplarını önleyecektir.


Bu davalarda; kazaya sebep olanların kusur oranları, ölenin yaşı, mesleği, mesleğindeki kariyerinin hangi aşamasında bulunduğu, maddi durumu, işi, son ücreti, sağladığı destek çeşidi ve miktarı vb. gibi birçok husus dikkate alınarak tazminat miktarı hesaplandığından dolayı, davaların konusunda uzmanlaşmış tecrübeli bir avukat vasıtasıyla hukuki yollar kullanılarak açılıp takip edilmesinde maddi olarak büyük fayda vardır.

Siz de hukuki sorunlarınızla ilgili olarak AVUKAT YAŞAR ÖZTÜRK HUKUK & DANIŞMANLIK BÜROSU’nun alanında uzman avukatlarına Türkiye’nin her yerinden ve yurt dışından 0555 015 51 61 telefonla iletişime geçerek, [email protected] e-mail adresi üzerinden, 0555 015 51 61 numaralı telefonla WhatsApp üzerinden yazışma ile veya hukuk büromuza gelerek yüz yüze görüşme yaparak danışabilirsiniz.

Web Sitesi Hukuki Uyarı Metni
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir. Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.