Av. Yaşar ÖZTÜRK
Mirasbırakanın alacak ve borçlarından oluşan mal varlığına tereke denir. Mirasın paylaşılması ise, terekenin mirasçılar arasında taksim edilmesi anlamına gelmektedir.
Mirasbırakanın vefatı üzerine kanuni ve atanmış mirasçılar kendi aralarında anlaşarak terekeyi paylaşabilirler. Mirasçıların terekenin paylaşımı üzerinde anlaşmaya varamamaları, kendi aralarında anlaşmaya yanaşmamaları veya anlaşma ile mirası paylaşmak istememeleri halinde ise mirasçılardan biri tarafından Miras Paylaşımı Davası açılması suretiyle mahkeme eliyle mirasın paylaşılmasını talep edebilir.
Mirasçıların kendi aralarında anlaşarak terekeyi paylaşmaları, mirasçıların tamamının katılımı ile kendi aralarında yapacakları Miras Taksim Sözleşmesi ile olur.
Yapılacak miras taksim sözleşmesi ile, tereke konusunu oluşturan malların ve borçların hangisinin hangi mirasçılara hangi oranlarda paylaştırıldığı en ince detaylara kadar ayrıntısıyla düzenlenir. Yapılan sözleşme noterde düzenlenebileceği gibi, mirasçılar da kendi aralarında adi yazılı sözleşme olarak da imzalarıyla bu sözleşmeyi düzenleyebilir . Mirasçılar kendi aralarında düzenledikleri sözleşmeleri noterlikte onaylatabilirler. Noterlikçe onaylanan sözleşmeleri mirasçılardan her biri biğer mirasçılara gerek kalmadan tek başına uygulayabilir.
PAYLAŞMA SÖZLEŞMESİ
Mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapacakları paylaşma sözleşmesi mirasçıları bağlar.
Paylaşma sözleşmesiyle mirasçılar, tereke mallarının tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin miras payları oranında paylı mülkiyete dönüştürülmesini de kabul edebilirler.Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.
MİRAS PAYI ÜZERİNDE SÖZLEŞME
Terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Bir mirasçının üçüncü kişiyle yapacağı böyle bir sözleşmenin geçerliliği, noterlikçe düzenlenmesine bağlıdır. Sözleşme bu kişiye paylaşmaya katılma yetkisi vermez; sadece paylaşma sonunda mirasçıya özgülenen payın kendisine verilmesini isteme hakkını sağlar.
MİRASIN AÇILMASINDAN ÖNCE YAPILAN SÖZLEŞMELER
Mirasbırakanın katılması veya izni olmaksızın bir mirasçının henüz açılmamış bir miras hakkında diğer mirasçılar veya üçüncü bir kişi ile yapacağı sözleşmeler geçerli değildir. Böyle bir sözleşme gereğince yerine getirilmiş olan edimlerin geri verilmesi istenebilir.
MİRASÇILARIN BİRBİRİNE KARŞI SORUMLULUĞU
Paylaşmanın tamamlanmasından sonra mirasçılar, paylarına düşen mallar için birbirlerine karşı satım hükümlerine göre sorumludurlar.
Mirasçılar, paylaşmada her birine özgülenmiş olan alacakların varlığını birbirlerine karşı garanti ettikleri gibi; borsaya kayıtlı olan kıymetli evrak dışında, alacağın mirasçının hakkına mahsup edilen miktarı için borçlunun ödeme gücünden adî kefil gibi sorumludurlar.
MİRASÇILARIN ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE KARŞI SORUMLULUĞU
Mirasçılar, bölünmesine veya nakline alacaklı tarafından açık veya örtülü olarak rıza gösterilmemiş olan tereke borçlarından dolayı, paylaşmadan sonra da bütün malvarlıklarıyla müteselsilen sorumludurlar.
Paylaşmanın gerçekleştiği tarihin veya daha sonra yerine getirilecek borçlarda muacceliyet tarihinin üzerinden beş yıl geçmekle teselsül sona erer.
MİRASÇILARA RÜCU
Paylaşma sözleşmesinde ödenmesi kendisine yükletilmemiş olan bir tereke borcunu veya üzerine aldığı miktardan fazlasını ödeyen mirasçı, diğer mirasçılara rücu edebilir.
Rücu hakkı, ilk önce, ödenmiş olan borcu paylaşma sözleşmesiyle üstlenmiş bulunan mirasçıya karşı kullanılır.
Diğer hâllerde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, mirasçılardan her biri terekedeki borçları miras payı oranında ödemekle yükümlüdür.
Mirasçılar tarafından mirasın paylaşımında; paylaştırmanın nasıl yapılacağı, mülkiyetin devri, mirasçılık hisselerinin tespiti ve hesabı, saklı paylar, vasiyetname, denkleştirme, paylaşıma konu malların değerlerinin tespiti gibi birçok hukuki konunun takibi gerekmektedir. Bu nedenle, Mirasın Mirasçılar tarafından paylaşımı için yapılan miras taksim sözleşmelerinin hazırlanması ve sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesinde, konusunda uzman ve tecrübeli bir avukattan hukuki yardım alınmasında, telafisi mümkün olmayacak zararlara duçar olunmasının engellenmesi açısından fayda vardır.
Siz de hukuki sorunlarınızla ilgili olarak Avukat Yaşar Öztürk Hukuk & Danışmanlık Nürosu’nun alanında uzman avukatlarına, Türkiye’nin her yerinden ve yurt dışından 0555 015 51 61 telefonla iletişime geçerek, [email protected] e-mail adresi üzerinden, 0555 015 51 61 numaralı telefonla WhatsApp üzerinden yazışma ile veya hukuk büromuza gelerek yüz yüze görüşme yaparak danışabilirsiniz.
Web Sitesi Hukuki Uyarı Metni
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.
Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.