Av. Yaşar ÖZTÜRK
İŞE İADE HAKKI VE KAPSAMI
İşçi ile işveren arasında kurulan iş ilişkisinin kurulması iş hukukundaki hükümler ile düzenlendiği gibi iş ilişkisinin sona ermesi ile ilgili de hükümler da iş hukukunda düzenlenmiştir. Düzenlenen hükümler uyarınca, İşveren tarafından iş akdinin feshedilebilmesi bazı şartlara bağlanmıştır. İşveren iş akdini haklı ve hukuka uygun olarak feshettiğinde bu fesih hukuken geçerli olacak, aksi halde işveren tarafından yapılan fesih geçersiz olacaktır. Başka bir ifadeyle işçinin iş güvencesi, yasa ile korumaya alınmıştır. Yasadaki hükümlere uymayarak işçilerini işten çıkaran işverenlere de bir takım müeyyideler öngörülmüştür. Yasadaki iş güvencesi hükümlerine rağmen, işçinin iş akdinin işveren tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak sona erdirilmesi durumunda; işçi işe iade ile ilgili hukuki süreci başlatabilme hakkına sahiptir. İşe iade ile ilgili hukuki süreçlerin tamamlanması ile birlikte işçinin işe iadesine karar verilmiş olsa bile, işveren işçiye öngörülen tazminat miktarlarını ödeyerek işçiyi işe başlatmaktan imtina edebilir.
İşe iade, iş akdinin işveren tarafından sebep gösterilmeden veya haksız bir sebebe dayanarak feshi, durumlarında işçiye işine geri dönebilmesi için kanunen tanınan yoldur.
İŞE İADE HAKKI İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR
İşten çıkarılan her işçi, kanun kapsamında işe iadeyi talep etme hakkına sahip değildir.
İşten çıkarılan işçinin, kanunda tanımlanan işe iade hakkından yararlanabilmesi için;
-İş Kanunu kapsamında çalışması,
-Belirsiz süreli olarak çalışması
-İş sözleşmesinin işveren tarafından sebepsiz veya geçerli bir sebebe dayanmadan feshedilmesi,
- İşyerinde en az altı ay kıdemi olması,
- İş yerinde en az otuz işçinin çalışıyor olması,
-İşçinin işveren vekili olmaması koşullarını taşıması gerekmektedir.
İŞE İADEDE ARABULUCULUK VE DAVA SÜRECİ
Mevzuatta, 2017 yılında yapılan değişiklile, işe iade hakkını kullanmak isteyen işçiler için, 2018 yılından itibaren işe iade davası açmadan önce kanunen öngörülen zorunlu arabuluculuk yoluna başvurmak zorunluluğu dava şartı olarak getirilmiştir.
Yapılan yeni hukuki düzenleme neticesinde; iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk sürecindeki görüşmelerde, işçinin işe iade hakkının neleri kapsadığı, işe iade sürecinde yapılması gerekenler, kazanılan veya kazanılacak haklarının neler olduğu, bu haklarını kullanma için uyulması gereken süreler ve şekil şartları, tebliğler ve ihtarnameler, kıdem ihbar tazminatları, fazla mesai ve diğer işçilik alacaklarının neler olduğu gibi birçok hukuki hakkını bilmesi ve yapılacak iş ve işlemlerii hukuka uygun olarak takip etmesi gerekmektedir.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir.
Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilir.
Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açılması sebebiyle davanın usulden reddi hâlinde ret kararı taraflara resen tebliğ edilir. Kesinleşen ret kararının da resen tebliğinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya başvurulabilir.
İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde,işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.
Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler. İşçinin kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir.
Mahkemece verilen işe iade kararına rağmen İşe başlatılmayan işçiye ihbar süresi verilmemiş veya ihbar süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir. Mahkemece feshin geçersizliğine karar verilen hallerde verilen kararın içeriğinde; işe iade için yapılan başvuruya rağmen işveren tarafından işe başlatılmama durumunda dört aya kadarki boşta kalma tazminatı yanında dört aydan sekiz aya kadar işe başlatmama tazminatının işveren tarafından işçiye ödemesine de mahkemece karar verilir.
İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların, işçinin işe başlatılması konusunda anlaşmaları hâlinde; işe başlatma tarihini, ücret ve diğer hakların parasal miktarını ve işçinin işe başlatılmaması durumunda ikinci fıkrada düzenlenen tazminatın parasal miktarını belirlemeleri zorunludur. Aksi takdirde anlaşma sağlanamamış sayılır ve son tutanak buna göre düzenlenir. İşçinin kararlaştırılan tarihte işe başlamaması hâlinde fesih geçerli hâle gelir ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.
İşe iade talebinin mahkemece reddedilmesi halinde ise işçi, kendisine ödenmeyen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ve diğer işçilik alacaklarını ayrı bir dava açarak işverenden talep edebilecektir.
Arabuluculuk sürecindeki görüşmelerde ve arabuluculuk sürecinin anlaşmazlıkla sonuçlanması halinde ise dava sürecinde işçinin işe iade hakkının neleri kapsadığı, işe iade sürecinde yapılması gerekenler, kazanılan veya kazanılacak haklarının neler olduğu, bu haklarını kullanma için uyulması gereken süreler ve şekil şartları, tebliğler ve ihtarnameler, kıdem ihbar tazminatları, fazla mesai ve diğer işçilik alacaklarının neler olduğu gibi birçok hukuki hakkını, iş ve işlemi hukuka uygun olarak takip etmesi gerekmektedir. Bu nedenlerden dolayı, arabuluculuk ve dava sürecinde takip edilmesi gereken hukuki prosedür ve konuların ayrıntılı olarak incelendikten sonra, arabuluculuk sürecinin ve davaların takibi konusunda uzman ve tecrübeli bir avukatla tarafından takibinde; daha sonra uğranılacak telafisi mümkün olmayan hak kayıplarına uğranılmaması açısından büyük faydalar vardır.
Siz de hukuki sorunlarınızla ilgili olarak AVUKAT YAŞAR ÖZTÜRK HUKUK & DANIŞMANLIK BÜROSU’nun alanında uzman avukatlarına, Türkiye’nin her yerinden ve yurt dışından 0555 015 51 61 telefonla iletişime geçerek, [email protected] e-mail adresi üzerinden, 0555 015 51 61 numaralı telefonla WhatsApp üzerinden yazışma ile veya hukuk büromuza gelerek yüz yüze görüşme yaparak danışabilirsiniz
Web Sitesi Hukuki Uyarı Metni
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.
Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.