Av. Yaşar ÖZTÜRK
Karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma ve zararla sonuçlanmış olan olay Trafik Kazası olarak tanımlanır.
Ülkemizde yoğun bir şekilde yaşanan trafik kazaları, sürücülere, araçlardaki yolculara, sürücülerin yakınlarına ve diğer üçüncü kişilere maddi ve manevi zararlar vermektedir.
Ölümlü tarafik kazalarında uğranılan maddi ve manevi zararların açtığı yaralar çok derin olduğu için maddi ve manevi tazminat miktarları çok büyük meblağlara ulaşmaktadır.
2024 yılında geçerli olan Trafik Sigortası (Zorunlu Trafik Sigortası/ZMMS)Teminat Limitlerini, araç türüne ve kazanın sonucunda oluşan zararın boyutuna göre aşağıdaki açıklayalım.
Trafik sigortası teminat limitleri 2024 yılı için geçerli olmak üzere Otomobil / Taksilerde, minibüs, otobüs Kamyonet, Kamyon, Minibüs veya Çekicilerde, Motosiklet ve Yük Motosikletlerin karıştığı trafik kazalarında Sakatlanma ve Ölüm halinde kişi başı 1.800.000 TL’dir. Bu meblağlar kaza başı değişiklik göstermektedir.
Trafik sigortası teminat limitleri 2024 yılı için geçerli olmak üzere Otomobil / Taksilerde, minibüs, otobüs Kamyonet, Kamyon, Minibüs veya Çekicilerde, Motosiklet ve Yük Motosikletlerin karıştığı trafik kazalarında Sağlık Gideri kişi başı 1.800.000 TL’dir. Bu meblağlar kaza başı değişiklik göstermektedir.
Trafik sigortası teminat limitleri 2024 yılı için geçerli olmak üzere Otomobil / Taksilerde, minibüs, otobüs Kamyonet, Kamyon, Minibüs veya Çekicilerde, Motosiklet ve Yük Motosikletlerin karıştığı trafik kazalarında Maddi Zararlar araç başı 200.000 TL’dir. Bu meblağlar kaza başı değişiklik göstermektedir.
Yukarıda belirttiğimiz 2024 yılında geçerli olan Trafik Sigortası (Zorunlu Trafik Sigortası/ZMMS)Teminat Limitleri zarar görenlerin zararlarını karşılamaması halinde; kusurlu sürücülerin araçlarına KASKO sigortası mevcut olması durumunda poliçedeki klozlar kapsamında bakiye zararlar KASKO sigorta poliçesi kapsamında karşılanır.
Ülkemizde trafik kazalarından zarar görenlerın, trafik kazalarından dolayı uğradıkları ve uğrayacakları zararlar, tazminat hakları ve çeşitleri bakımından fazla bilgiye sahip olmadıkları görülmektedir. Bu bilgi eksikliği neticesinde, trafik kazası nedeniyle direkt veya dolaylı olarak zarar görenler, sahibi oldukları tazminat hak ve çeşitlerinin kapsamlarını yeterince bilmediklerinden dolayı, mesleği avukat olmayan sigorta simsarlarına vekalet vermelerinin akabinde; sigorta şirketlerinin cüz’i birmiktarda olan tazminat tekliflerini kabul ederek telafisi mümkün olmayacak büyük zararlara duçar olmaktadırlar.
Tazminat hakkı sahipleri, mesleği avukatlık olmayan sigorta simsarlarına vekalet vererek, hak ettikleri maddi ve manevi tazminat miktarlarından çok daha küçük bir miktarda tazminat karşılığında; “gayr-i kabili rücu olmak şartıyla”( tazminat sözleşmesinden dönmenin mümkün olmadığını kabul etmek anlamına gelmektedir) ve “bilakayd-ü şart” (tazminat sözleşmesinin kayıtsız ve şartsız olarak imzalandığının kabulü anlamına gelmektedir) şartlarıyla sözleşmelere imza atılmaktadır. Vekalet verdikleri sigorta simsarlarınınmattıkları imza neticesinde; büyük miktarlar tutan bakiye tazminat alacaklarından feragat eden tazminat hakkı sahipleri, artık bu büyük miktardaki bakiye tazminat alacaklarını alamama durumuyla karşı karşıya kalmaktadır.
Tazminat hakkı sahipleri, hak ettikleri maddi ve manevi tazminat çeşitlerine ve tutarlarına ilişkin haklarını tam almak için, bu hususta uzman ve tecrübeli bir avukattan, hak ettikleri tazminat çeşit ve miktarları için bilgi aldıktan sonra hukuki süreci başlatmalı, gerekli ihtarnamelerin çekilmesinden sonra gerekirse maddi ve manevi tazminat talepli davayı açmalı veya tahkim yoluna başvurmalıdır.
Trafik kazası tazminat davalarının avukat tarafından takip edilmesi halinde zarar gören, konunun uzmanı olan avukat tarafından doğru ve hukuki bilgilendirdikten sonra hak ettiği en yüksek maddi ve manevi tazminatı alacaktır.
Kendilerini sigorta hasar danışmanı olarak tanıtan SİGORTA SİMSARLARI İSE, kazaya ilişkin kusur tutanak ve raporlarının doğruyu yansıtıp yansıtmadıkalrını dikkate almadan, alelacele bir şekilde sigorta şirketlerine başvurarak, sigorta şirketlerinin (kendi sigorta şirketleri lehine yaptıkları)hesaplamalaları kabul ederek, kaza mağdurlarının aleyhine almaları gereken tazminat miktarlarından çok düşük miktarları içeren ibranamelere vekaleten imza atarak kaza mağdurlarını daha da mağduretmektedirler. Bu nedenlerden dolayıdır ki, trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları, sigorta simsarları tarafından takip edilemeyecek derecede bir avukatın uzmanlığını gerektiren derecede önemli hukuki işlerdir.
Oysa ki,sigorta şirketine Avukat tarafından açılacak davada, trafik kaza tutanağının gerçeklere uygun tutulup tutulmadığı, kazaya karışanların kusur oranları, maddi ve tazminat miktarları uzman bilirkişilerin tespit ve hesaplamaları neticesinde oluşacak bilirkişi raporlarına dayanılarak mahkemece verileceğinden dolayı, hak edilecek maddi ve manevi tazminat miktarlarının en yükseğine hüküm verilecektir. Sigorta şirketlerinin ödeme teklifleri ile mahkeme eliyle yaptırılan hesaplamalar arasında bazen iki katıaşan fark bulunmaktadır.
Ayrıca şunu da önemle belirtmek gerekir ki Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasını yapan sigorta şirketi manevi zararları hesaplamaz ve ödemez. Bu manevi zararlara ilişkin ödenmesi gereken tazminatları da hesaba katarsak, sigorta şirketlerinin ödemeyi teklif ettikleri tazminat tutarı ile maddi ve manevi tazminat talepli davaların neticesinde, trafik kazasından zarar örenlere ödenmesine hükmedilecek toplam tazminat tutarları, sigorta şirketlerinin teklif ettikleri meblağlardan çok daha fazla olduğu ortaya çıkmaktadır
Bu davalar, haksız fiilden kaynaklanan davalar olduğu için yerel mahkemenin hükmünü verip gerekçeli kararı tebliğ etmesi ile hüküm, kesinleşmeden tazminat borçlularına karşı icra takibine konulabilecektir. Başka bir deyişle, yerel mahkemeden verilen karara karşı, istinaf ve Temyiz kanun yollarına başvurulsa bile, bu husus hükmün icra takibine konmasını engellemeyecektir. Bu nedenle de tazminatların tahsili dava açılmasından sonra çok uzun sürmeyecektir.
Ölümle neticelenen trafik kazalarında, ölenin yakınları, yakınlarının ölümlerinden dolayı kayıplarından, ölenin maddi ve manevi desteğinden mahrum kaldıklarından, çektikleri acı ve ızdıraplardan dolayı maddi ve manevi zararlara uğramışlardır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Türk Borçlar Kanunu, Trafik Kanunu ve diğer ilgili mevzuat ölenin eşine, çocuklarına, anne babasına, kardeşlerine ve ölenin daha önceki desteğinden mahrum kalanlara maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı vermiştir.
ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZALARINDA TALEP EDİLEBİLECEK TAZMİNATLAR
Ölümle neticelenen trafik kazaları neticesinde talep edilecek tazminat çeşitlerini,
-Destekten Yoksun Kalma Tazminatı,
-Tedavi, sağlık ve Hastane Giderleri,
-Cenaze ve Defin Giderleri,
-Aracın uğradığı zararın tazminatı,
-Manevi tazminat ve diğer tazminat talepleri olarak sıralayabiliriz.
ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZALARINDA DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI
Destekten yoksun kalma tazminatı, uygulamada en sık karşılaşılan maddi tazminat davası çeşitlerinden biri olarak ölenin kusur durumu, yaşı, mesleği, mesleğindeki kariyerinin hangi aşamasında bulunduğu, maddi durumu, işi, son ücreti, sağladığı destek çeşidi ve miktarı vb. gibi birçok husus dikkate alınarak hesaplandığından, taleplerin konusunda uzmanlaşmış tecrübeli bir avukat vasıtasıyla hukuki yollar kullanılarak talep edilmesi, hak sahiplerinin hak kaybını önleyecektir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, trafik kazasında ölen bir kişinin yaşam sürecinde destek verdiği kişilerin kendisinden aldığı desteğin, trafik kazasında ölümü sebebiyle ortadan kalkması neticesinde, daha önce destek alanların uğradıkları zarardır. Destekten yoksun kalma tazminatı, ölenin desteğini verdiği kişilerin yaşamlarının, bireysel ve sosyal yaşantılarının, desteği verenin ölümü dolayısıyla desteğin kesilmesi nedeniyle kötüleşmemesi için kabul edilmiş bir maddi tazminat türüdür.
Destekten yoksun kalma tazminatının kapsamı çok geniş olup, ölenin sağlığında maddi ve manevi desteğini alan kişinin, ölenden aldığı maddi ve manevi desteğin miktarına, destek alan kişinin yaşına, evli olup olmadığına, eğitim ve öğrenim aşamasında bulunup-bulunmadığına, çalışıp-çalışmadığına, çalışan maaşı veya emekli maaşı alıp-almadığına, maddi varlığının miktarına, hasta olup-olmadığına, bakıma muhtaç olup-olmadığına ve diğer destekler göz önüne alınarak hesaplanır. Bu nedenle, ölümlü tarafik kazalarında uğranılan maddi ve manevi zararlar çok büyük meblağlara ulaşacağı için maddi ve manevi tazminat miktarları çok büyük meblağlara ulaşmaktadır.
Destekten yoksun kalma tazminatı davası açmaya hakkı olanlar, aynı dava içinde ölenin vefatı nedeniyle çektikleri acı, elem ve ızdırap nedeniyle uğradıkları manevi zararlarının tazminini de maddi tazminat davası ile aynı dava içinde talep edebilirler.
Ölümlü trafik kazalarında ölenin yakınları ve mirasçıları, trafik kazasın kimin sebebiyet verdiğinin belirlenmesi için( kusur oranının tespiti için), kendilerinin maddi ve manevi tazminat haklarının zayi olmasının veya azalmasının önüne geçmek için trafik kaza tutanağını, olay yerini, Cumhuriyet Başsavcılığındaki Soruşturma dosyasını ve dosya içeriğindeki bilirkişi raporunu konusunda uzman bir avukata incelettirdikten sonra bu husustaki hukuki işlemlere başlamalıdırlar.
Yargıtay‘ın yerleşmiş içtihatlarına göre, desteğin ölüm tarihindeki gelir durumunun davacı tarafça kanıtlanması gerekir.
Destekten yoksunluk tazminatının amacı, desteğini yitiren kişinin, ölüm öncesi içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik yaşama düzeyinin devamını sağlayacak yardımın karşılığı olan paranın, bir başka deyişle bakım giderinin ödetilmesidir. Desteğin gelirinin dağıtım ve hesaplanmasında diğer hak sahiplerinin de varlığı göz önünde tutulmaktadır. Desteğini yitiren kimse, kendisine ne yardım yapılması gerekiyorsa, yalnızca o tutarı isteyebilir.
Destek sayılabilmek için yardımın yanlızca parasal nitelikte bulunması zorunlu değildir. Eylemli ve düzenli olarak yapılan hizmet edimleri de bir kimsenin destek sayılabilmesi için yeterlidir.
Davacıların maddi durumlarının ve gelirinin pek fazla ve yeterli derecede bulunması ve ölenin gelir ve yardımına muhtaç olmamaları davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep etmelerine mani değildir.
ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZALARINDA DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI DAVASINI AÇABİLECEK KİŞİLER
Destekten yoksun kalma tazminatı davasını trafik kazasında ölen bir kişinin yaşam sürecinde destek verdiği kişiler açabilir. Bu kişiler ölenin eşi, çocukları, anne babası, kardeşler ve ölenin akrabası olsun-olmasın ölenin sağlığında maddi ve manevi destek verdiği diğer kişiler olabilir.
KARI-KOCANIN ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZALARINDA DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI DAVASINI AÇABİLME HAKLARI VARDIR
Evliliğin devamı sırasında karı kocanın birbirlerine bakma yükümlülükleri vardır. Özellikle koca karısının desteğidir; boşanma halinde de bu mümkündür. O halde eşlerden birinin trafik kazasında ölümleri halinde diğer eşin destekten yoksun kalma tazminatını talep etme hakları vardır.
Karı da kocası için destek sayılabilir; zira o da münasip şekilde evin masraflarına katılmak zorundadır (MK. 190). Ayrıca ev hizmetleri gören veya kocasının iş yerinde çalışan bir kadın, onu kaybeden koca için bir destektir
ÇOCUKLARIN ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZALARINDA DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI DAVASINI AÇABİLME HAKLARI VARDIR
TMK gereğince anne ve baba çocuklarına bakmakla yükümlüdür; ayrıca anne ve baba, muhtaç olan alt soyuna karşı da nafaka verme yükümlülüğü altındadır.
O halde anne babadan birinin trafik kazasında ölümleri halinde ana ve babanın her birinin desteğinden yoksun kalan çocukların, trafik kazası nedeniyle anne veya babalarının ölümlerinden dolayı destekten yoksun kalma tazminatını talep etme hakları vardır.
ANNE VE BABANIN, ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZALARINDA DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI DAVASINI AÇABİLME HAKLARI VARDIR
TMK gereğince Çocukların ana ve babalarına karşı bir nafaka yükümlülükleri vardır, O halde çocuklardan birinin trafik kazasında ölümleri halinde ana ve babanın destekten yoksun kalma tazminatını talep etme hakları vardır.
Anne ve babanın maddi durumlarının iyi ve gelirlerinin fazla olması ve ölenin gelir ve yardımına muhtaç olmamaları anılan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep etmelerine engel değildir.
SGK tarafından ölüm geliri bağlanmamış olsa bile annenin destekten yoksun kalma tazminatı hakkı vardır.
KARDEŞLERİN ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZALARINDA DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI DAVASINI AÇABİLME HAKLARI VARDIR
Kardeşler de birbirlerine karşı maddi ve manevi destek veriyorlar ise, O halde kardeşlerden birinin trafik kazasında ölümü halinde diğer kardeeşin destekten yoksun kalma tazminatını talep etme hakları vardır.
NİŞANLILARIN ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZALARINDA DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI DAVASINI AÇABİLME HAKLARI VARDIR
TMK’daki nişanlılar ile ilgili hükümler, nişanlılar lehine de destekten yoksun kalma tazminatının kabulüne müsaittir; zira birbirleriyle evlenmeye kararlı olan kimselerden birisinin ölümü, müstakbel karı veya kocanın kaybedilmesi demektir. O halde nişanlılardan birinin trafik kazasında ölümleri halinde diğer nişanlının destekten yoksun kalma tazminatını talep etme hakları vardır.
Yukarıda arz ettiğimiz destekten yoksun kalanlar gibi trafik kazasında ölenin desteğinden mahrum kalan diğer kişilerin de destekten yoksun kalma tazminatını talep etme hakları vardır.
ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZALARINDA TEDAVİ, SAĞLIK VE HASTANE GİDERLERİ
Trafik kazası nedeniyle ölen kimse, trafik kazasından sonra tedavi görmüş ve bu tedavi sonrasında vefat etmiş ise, tedavisi için yapılan giderleri yapan kimse, bu tedavi giderlerinin tazminini talep edebilir.
ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZALARINDA CENAZE VE DEFİN GİDERLERİ
Trafik kazası nedeniyle ölümün vuku bulması halinde, vefat edenin defin, cenaze giderleri, cenazenin taşınması giderleri, yemek giderleri ve diğer giderler maddi tazminata konu olur. Bu tazminat talebi için yapılan masrafların fatura gibi belgelerle ispatlanması gerekmektedir. Aksi halde mahkemece kadri maruf olarak belirli bir masraf takdir edilerek bu takdir edilen masrafın tazminat olarak ödenmesine hükmedilecektir.
TRAFİK KAZALARINDA ARACIN UĞRADIĞI ZARARIN TAZMİNATI
Ölümlü trafik kazası sonucunda kaza esnasında ölenin kazaya karışan aracının da zarara uğraması halinde, ölenin mirasçılarının aracın uğradığı zararları talep etme hakları vardır. Bu haklarından dolayı, ölenin mirasçıları, bu tazminat haklarının zayi olmasının veya azalmasının önüne geçmek için trafik kaza tutanağını, olay yerini, Cumhuriyet Başsavcılığındaki Soruşturma dosyasını ve dosya içeriğindeki bilirkişi raporunu konusunda uzman bir avukata incelettirdikten sonra bu husustaki hukuki işlemlere başlamalıdır.
Trafik kazalarında zarar gören aracın uğradığı zararın tazminini talep etme zamanaşımı iki yıldır.Bu iki yılık zaman aşımı süresi, aynı kazada yaralanma veya ölüme duçar olunmuş ise ceza zamanaşımı sürelerine tabi olacaktır.
ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZALARINDA MANEVİ TAZMİNAT TALEP HAKKI
Ölümlü trafik kazalarında ölen kişinin yakınları duydukları acı, elem, üzüntü ve ızdırap nedeniyle talep edebilirler.
Eğer trafik neticesinde vefa eden kişi var ise, onun vefatı neticesinde maddi ve manevi zararlara uğrayan yakınları, eşi, çocukları, annesi, babası, kardeşleri, nişanlısı, bakım ve desteği altındaki diğer kişiler uğradıklar maddi ve manevi zararlarının tazminatlarını alma haklarına sahiptirler. Manevi tazminat miktarının belirlenmesi, ölen kişiye olan yakınlık derecesine, çekilen elem ve ızdıraba, üzüntüye,yaşanılan ruhsal duruma ve diğer nedenlere göre değişecektir.
Örneğin, trafik kazasında ölen eşi, oğlu veya babası nedeniyle ruh sağlığı bozulan, derin üzüntü duyan kişi manevi tazminat davası açabileceği gibi, duyduğu üzüntü nedeniyle gördüğü tedavi masraflarını da maddi tazminat olarak talep edebilir.
TRAFİK KAZALARINDA TAZMİNAT MİKTARININ HESAPLAMASI NASIL YAPILIR
Trafik kazalarında ölenin yakınlarına ve kazazedelere sigorta şirketleri tarafından ödenecek tazminatın tutarları, sigorta poliçelerinde üst sınır olarak yer almaktadır. Trafik kazalarında ölenin yakınlarına ve kazazedelere ödenecek tazminat tutarları mahkemelerce bu üst sınırdaki tutardan daha fazla olarak da tespit edilebilir. Bu durumda, üst sınırı aşan tazminat miktarı kazada kusuru olan kazaya sebebiyet verenlerden ve onlar da kazada vefat etmişler ise, onların mirasçılarından talep edilecektir. Kazazede ve yakınlarının kaza neticesinde ne kadar tazminat alabileceği yönündeki soruya başlangıçta belirleyip net cevap vermek yanlıştır. Çünkü mağdur ve yakınlarına ödenecek maddi tazminat bu konuda uzman kişiler tarafından hesaplanmaktadır. Ki, yapılacak hesaplamalara da itiraz etme hakkı hukuki süreç sona erinceye kadar her zaman mevcuttur.
Trafik kazaları neticesinde zarar görenlerin gördükleri zararlarına ilişkin tazminat miktarlarının hesaplanmasında ölenin, yaralanın, kazaya karışanların yakınları ve diğer akrabalarının birçok durumu aynı anda değerlendirilerek ödenecek tazminat hesaplanır.
Tazminat hesaplaması, vefat eden kişinin yaşı, aile ekonomisine katkısı, geride kalan yakınlarının sayısı ve benzeri gibi hususlar göz önünde bulundurularak hesaplanmaktadır.
Trafik kazası neticesinde ölüm olması durumunda ölenin yaşı, mesleği, aylık kazancı ve bakmakla yükümlü olduğu aile eşi ve çocuklarının yaşı ve ölenle akrabalık dereceleri ve diğer unsurlar belirlendikten sonra hukuki mevzuattaki öngörülen ömürlerine göre hesap yapılır. Eğer ölen yetişkin bir kişi değil de bir çocuk ise ilerde ailesine maddi ve manevi bakımdan destek olabileceği ihtimali de dikkate alınarak, destek olabileceği aile bireylerinin yaşı da hesaba katılarak gelecekte çocuktan alabilecekleri maddi ve manevi destekten mahrum hususu tazminat hesabında dikkate alınır.
TRAFİK KAZASI METİCESİNDE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT KİMLERDEN İSTENEBİLİR
Trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminatlar, trafik kazasına sebebiyet veren sübjektif ve objektif kusuru olan kişilerden talep edilir.
Kusurun kime veya kimlere ait olduğunun tespiti kazanın şekli, kusur durumu gibi her kazada farklı kıstaslara göre değerlendirilmektedir.
Sürücüden kaynaklanan kusur durumlarında maddi ve manevi zaralardan, sigorta şirketi, sürücü, araç sahibi ve araç işleteni, müşereken ve müteselsilen sorumludur.
Araçtaki teknik kusurlardan kaynaklanan trafik kazalarında ise maddi ve manevi zararladan araç sahibi ve işleten kusuru oranında sorumlu tutulacaktır.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında, sigorta şirketi ilgili sigorta poliçesinde belirtilen miktarla sınırlı olmak kaydıyla sadece maddi tazminatlardan sorumludur.
TRAFİK KAZASI YAPAN ARACIN TRAFİK SİGORTASI BULUNMUYORSA TAZMİNAT KİMDEN TALEP EDİLİR
Karayolları Trafik Kanununun 85. Maddesi gereğince motorlu araç maliklerinin her yıl, motorlu araçlarına zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmaları hukuki bir zorunluluktur. Zorunlu mali mesuliyet sigortasını yaptırmayan araçların trafiğe çıkması yasaktır.
Bu yasağa rağmen trafiğe çıkan araçların verdiği maddi zararlardan dolayı üçüncü kişilerin zarar görmesi durumunda mağdur olunmasını engellemek amacıyla güvence hesabı kurulmuştur. Trafik kazalarına ilişkin kurulan Güvence Hesabı sayesinde, kazaya sebebiyet veren aracın trafik sigortası bulunmasa dahi güvence hesabından söz konusu zararların tazmini talep edebilir.
ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZALARINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEP ETMEDE ZAMANAŞIMI KAÇ YILDIR
Motorlu araçların sebep olduğu trafik kazaları ile ilgili oluşan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Trafik kazası sonucu ortaya çıkan mağduriyetler ile ilgili ceza davasının açılması halinde, maddi ve manevi tazminat davası açma zamanaşımı, ceza kanunlarında öngörülen zamana aşımı süresine göre uzar. Yaralanmalı trafik kazalarında dava açma için öngörülen zaman aşımı süresi kaza tarihinden itibaren 8 yıldır. Ölümlü trafik kazalarında ise dava açma için öngörülen zamanaşımı süresi kaza tarihinden itibaren 15 yıl olup eğer aynı olayda hem ölü, hem yaralı varsa tümü için tazminat isteme için dava açma zaman aşımı süresi 15 yıldır. Ceza davası nedeniyle kanunen uzamış (ceza) zamanaşımı süreleri(şoför, işleten, girişimci, sigortacı şirket ayrımı yapılmaksızın) tüm sorumlular hakkında aynen uygulanır.
Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacı şirkete karşı da kesilmiş olur. Sigortacı şirket bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır.
Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.
ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZALARINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI,
T.C. YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/602, K. 2019/9410,
T. 15.10.2019 tarihli, ölümlü trafik kazası nedeniyle ölenin yakınlarının açtıpı maddi ve manevi tazminat talepli davaya ilişkin kararın Temyiz incelemesi neticesinde verdiği ilamında,
BK'nın 47. maddesinde (6098 Sayılı TBK m. 56) hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 tarihli ve 7/7 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacı ...'un, eşi S.'nın ölümü nedeniyle duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının ölene olan yakınlığı nedeniyle duyacakları elemin derinliği gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, adı geçen davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktardaki manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir….” Şeklinde hüküm vermiştir.
T.C. YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/653, K. 2019/9413,
T. 15.10.2019 tarihli, ölümlü trafik kazası nedeniyle ölenin yakınlarının açtığı maddi ve manevi tazminat talepli davaya ilişkin kararın Temyiz incelemesi neticesinde verdiği ilamında,
“…Kabule göre, davacılar vekili delil dilekçesinde; muris ...'in kaza tarihinde 15 yaşında olan ... Meslek Lisesi öğrencisi olduğunu beyan etmiş ve adı geçen eğitim kurumundan muris K.'in öğrenci kayıtlarının celp edilmesini talep etmiş olmasına rağmen, Mahkemece davacılar vekilinin bu talebi doğrultusunda araştırma yapılmaksızın, hükme esas alınan hesap raporunda murisin 18 yaşın altında olduğundan bahisle asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasının doğru olduğu belirtilmiş ise de, eğitim durumu çalışmaya başlama yaşını ve çalıştıktan sonra elde edilecek geliri belirleyecek olup, maddi tazminatın doğru biçimde hesaplanabilmesi bakımından davacıların desteğinin eğitim durumu ve yaşadıkları sosyal çevre dikkate alınarak, üniversite eğitimi alıp alamayacağı değerlendirilmelidir.
Bu durumda Mahkemece desteğin meslek lisesi öğrencisi olduğu bildirildiğine göre, okuduğu ilgili eğitim kurumundan öğrenim bilgilerinin istenilmesi, meslek lisesi öğrenci olduğunun tespit edilmesi halinde, üniversite eğitimi alacağı değerlendirilerek, mezun olduğunda mesleğine göre emsal gelir araştırması yapılması, ilgili meslek odaları ve meslek kuruluşlarından mezuniyetinden itibaren ne kadar sürede iş bulabileceği, emsal gelirin ne kadar olduğu, mesleğine göre yılın tamamında çalışıp çalışamayacağı gibi hususların sorulması, gerektiğinde bu hususta bilirkişi incelemesi yapılarak muris K.'in gerçek gelirinin tespiti ile sonucuna göre hesaplama yapılması gerekirken yetersiz araştırma ile asgari ücretten hesap yapan rapora göre yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir…” şeklinde karar verilmiştir.
T.C. YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ
E. 2018/1450,K. 2019/9308,
T. 14.10.2019 tarihli, ölümlü trafik kazası nedeniyle ölenin yakınlarının açtığı maddi tazminat talepli davaya ilişkin kararın Temyiz incelemesi neticesinde verdiği ilamında,
SONUÇ : Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalı ...'na husumet yöneltilmesine yol açan motorsikletin 125 CC motor silindir hacmine sahip tescilsiz araç olduğu dikkate alındığında, davalının da zarardan sorumlu olduğuna ilişkin mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemesine; daha önce temyiz edilmeyerek kesinleşen yönlerin incelenmesinin mümkün olmamasına; ..., kaza tarihindeki 290.000,00 TL'lik toplam limitle sınırlı biçimde tazminattan sorumlu tutulduğundan, anılan bedelin hükümde ayrıca yazılmayışında bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA , … 14/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.” Şeklinde karar verilmiştir.
Ölümlü TRAFİK KAZALARINDA maddi e manevi tazminatların talep ve dava edilmesi sürecinde hukuki prosedürler çok sıkı bir şekilde işlediğinden dolayı kanunda belirtilmiş olan sürelerin kaçırılmaması ve doğru adımlar atılması bakımından alanında uzman bir avukata danışılması önem arz etmektedir.
Siz de hukuki sorunlarınızla ilgili olarak ÖZTÜRK HUKUK & DANIŞMANLIK BÜROSU’nun alanında uzman avukatlarına, telefonla iletişime geçerek, e-mail veya 0555 015 51 61 numaralı telefon üzerinden WhatsApp üzerinden yazışma ile veya hukuk büromuza gelerek yüz yüze görüşme yaparak danışabilirsiniz.
Web Sitesi Hukuki Uyarı Metni
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.
Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.