Av. Yaşar ÖZTÜRK
Evlilik birliği temelinden sarsılmış eşlerin boşanmanın hukuki ve mali sonuçları hakkında kendi aralarında anlaşarak yaptıkları anlaşmalı boşanma sözleşmesini mahkeme huzurunda bizzat kabul etmeleri ile gerçekleşen boşanmaya anlaşmalı boşanma adı verilmektedir. Anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için eşlerin en az bir yıldan beri evli olmaları gerekmektedir.
Anlaşmalı boşanma davalarında, mahkeme hakiminin boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmalı boşanma protokolündegerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir.
Türk Medeni Kanununda şartları ve hükümleri düzenlenmiş bulunan anlaşmalı boşanma davasında, dava açılmadan önce, eşler boşanmanın hukuki ve mali sonuçlarını birlikte belirledikleri bir anlaşmalı boşanma sözleşmesi hazırlarlar. Eşlerin hazırladıkları bu anlaşmalı boşanma sözleşmesinde, müşterek çocuklar varsa bunların velayetlerinin kime verileceği, velayet verilmeyen eşin müşterek çocuklarla kişisel ilişkinin kurulma şekli ve süreleri, eşlerden hangisine ve ne miktarda yoksulluk nafakası verileceği, müşterek çocuklara verilecek iştirak nafakasının miktarı ve ödenme şekli, takılar ve ziynet eşyaları, boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat ve edinilmiş mallara katılma alacağı ve diğer hususlara ilişkin eşlerin üzerinde anlaştıkları hususlar yazılır.
Taraflar arasında imzalanacak anlaşmalı boşanma protokolü kapsamında açılacak anlaşmalı boşanma davasında mahkeme tarafından verilecek hüküm kesinleştiğinde boşanan her iki eşi de bağlayıcı duruma gelir.
Anlaşmalı boşanmada eşlerin kusurları hususunda mahkemece herhangibir araştırma yapılmaz. Eşlerin hangisinin boşanmaya sebebiyet verdiği hususu bu davanın konusu değildir. Bu nedenle de boşanmaya sebep olan olay ve olayların beyn edilmesi ve ispatlanması gerekmez. Bu nedenle anlaşmalı boşanma davasında yargılama çok hızlı şekilde cereyan eder ve hakim, boşanma sözleşmesini esas alarak incelemesini yapıp taraflara daha önce imzaladıkarı anlaşmalı boşanma sözleşmesinin tüm maddelerini hatırlatarak mahkeme önünde bu sözleşme hükümlerini kabul edip etmediklerini sorar. Taraflar, mahkeme önünde bu sözleşme hükümlerini kabul etmeleri halinde, hakim tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verir. Sürecin bu şekildekıs sürmesi nedeniyle anlaşmalı boşanma davaları tek celsede çok kısa sürede sonuçlanır.
Anlaşmalı boşanma kararı kesinleşmedikçe mahkeme kararı ve bu karar öncesinde taraflar arasında imzalanan sözleşme tarafları bağlamaz. Mahkeme tarafından verilen karara karşı taraflardan her bir kanun yollarına başvurma hakkına sahiptir.
Eşlerden birisinin anlaşmalı olarak boşanmadan vazgeçmesi durumunda dava, çekişmeli boşanma davasına dönüşecektir. Davanın çekişmeli boşanma davasına dönüşmesi halinde hâkim, davayı açan tarafa, boşanmaya neden olan olayları açıklaması ve boşanmaya neden olan olaylara ilişkin delillerini bildirmesi için süre verecektir. Verilen süre içerisinde gerekli açıklamaların yapılması durumunda davaya, çekişmeli boşanma davası olarak devam edilecektir.
Anlaşmalı boşanma sözleşmesinin hazırlanması, içeriğindeki tarafları ömür boyu bağlayabilecek hükümler olması nedeniyle, yapılacak bir hata ile çok önemli zararlara uğranılması ihtimali kuvvetlidir. Bu nedenle,boşanma protokolünün taraflarının telafisi mümkün olmayacak muhtemel zarara uğramamaları için anlaşmalı boşanma sözleşmesinin hazırlanmasında ve anlaşmalı boşanma davalarında tarafların avukattan hukuki destek almalarında menfaatleri bulunmaktadır.
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/29625
K. 2019/11640
T. 27.11.2019 tarihli verdiği kararında, tarafların anlaşmalı boşanacakları zannıyla hazırladıkları protokole dayalı ziynet eşyasının iadesi ve alacak talepli davada verilen kararın Temyiz incelemesi neticesinde verdiği ilamında,
“---Mahkemece, kabul edilen kısım yönünden protokol yazılı belge kabul edilerek ispat yükü davalıya yüklenmiş ise de, anlaşmalı boşanmaya esas olmak üzere düzenlenen protokol hükümleri, anlaşmalı boşanma davası gerçekleşerek protokol onaylandığı takdirde geçerli bir hale gelir. Somut olayda, anlaşmalı boşanma davası sonucunda onaylanan protokol olmadığına göre geçerli bir protokolden bahsedilemez.
Ayrıca, Boşanma Protokolü'nün 2. maddesinde aynen; "evlilik süresi içinde ... tarafından ödenen ...'un kredi kartı borcu ile Söke'deki ...'a ait evin senetleri ve ara ödemeleri olmak üzere toplam 10.000,00 TL bedeli ...'dan istemeyeceği" düzenlenmiştir. Bu maddede davalının kredi kartı borcunun, ev taksitlerinin davacı tarafından ödendiği belirtilmişse de, söz konusu ödemelerin davalıya borç olarak verildiğine ilişkin herhangi bir ibare yoktur. Aynı zamanda evlilik birliği sırasında kocanın yaptığı harcamalar ahlak vazifesinin ifası olup, geri istenemez.
Hal böyle olunca, mahkemenin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar vermesi hatalı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL. kalan harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan 29,20 TL harcın davalıya iadesine, HUMK'nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.” Şeklinde karar vermiştir.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2019/6171
K. 2019/11983
T. 4.12.2019 tarihli verdiği kararında, anlaşmalı boşanma davasında düzenlenen protokolden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talepli davada verilen kararın Temyiz incelemesi neticesinde verdiği ilamında,
“…Dava anlaşmalı boşanma davasında düzenlenen protokolden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı anlaşmalı boşanma protokolünde kendisine bırakılan ve davalı eş adına kayıtlı taşınmazlara dair davalı eşinin edim borcunu yerine getirmesini ve bu taşınmazların adına tescilini, terdiden aile konutu olan ve davalı eşe bırakılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/2 sinin adına kayıt ve tescilini istemiştir. Anlaşmalı boşanma davalarında boşanma protokolünden kaynaklı anlaşmazlıklarda taşınmazının aynının bulunduğu yer mahkemesi yetkili olmayıp genel yetki kuralı geçerlidir. Ayrıca dava terditli açılmış olup birlikte görülmesi gerekirken ilk derece mahkemesince davacının ilk talebinin tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
…Davacı ... ... 101 ada 33 parseldeki taşınmaza yönelik talebini yargılama sırasında 28.02.2018 tarihli dilekçesi ile katılma alacağı olarak ıslah etmiş, taşınmazın değeri üzerinden harcını 16.02.2018 tarihinde tamamlamıştır. Bu sebeple davacının ıslahı da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Açıklanan sebeplerle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk dairesinin 20.05.2019 tarihli ve 2018/1661 esas ve 2019/730 karar sayılı esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 28.02.2018 tarih ve 2017/39 esas ve 2018/22 karar sayılı kararının yukarıda 1. ve 2. bentlerde açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.12.2019 (Çrş.).” Şekline karar vermiştir.
Anlaşmalı Boşanma Davası ve Anlaşmalı Boşanma Protokolünün hazırlanması ve davası sürecinde hukuki prosedürler çok sıkı bir şekilde işlediğinden dolayı kanunda belirtilmiş olan sürelerin kaçırılmaması, sonradan telafisi mümkün olmayacak hak kayıplarının yaşanmaması ve doğru hukuki adımların atılması bakımından alanında uzman bir avukata danışılması önem arz etmektedir.
Siz de hukuki sorunlarınızla ilgili olarak ÖZTÜRK HUKUK & DANIŞMANLIK BÜROSU’nun alanında uzman avukatlarına, telefonla iletişime geçerek, e-mail veya 0555 015 51 61 numaralı telefon üzerinden WhatsApp üzerinden yazışma ile veya hukuk büromuza gelerek yüz yüze görüşme yaparak danışabilirsiniz.
Web Sitesi Hukuki Uyarı Metni
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.
Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.